Unutulan zafer Kut’ül Amare

İngilizlerin teslim olduğu zafer

Yavuz ERCAN
Yavuz ERCAN
28 Nisan 2016 Perşembe 00:32
Unutulan zafer Kut’ül Amare
Gebze Türk Ocakları Şubesi yönetim kurulu Kut’ül Amare zaferi hakkında açıklama yaptı.

Yapılan açıklama şöyle:

Dünya Cihan hâkimiyetinin en büyük imparatorluğu olan Osmanlı İmparatorluğunu, Türk Milletinin Düşmanları tarafından18. Asır ve 20.asrın başlarında itibaren belirgin bir şekilde bu coğrafyadan Türk varlığını ve Türk hâkimiyetini silmek yok etmek için değişik planlarını ve amaçlarını belirgin bir şekilde ortaya koymuşlardır. Bun dada başarmışlardır.
Bu süreçte Aradan 100 sene geçmesine rağmen Kutul Amare gibi böyle bir muhteşem bir zafer ve bu yerden, çoğumuzun haberi ve bilgisi bulunmamaktadır. Tarihte bunun gibi bilinmeyen birçok zaferler vardır.

Bir bilinen var ki Türk Milleti zayıf zamanlarında bile düşmanlarına karşı gücünü göstermiştir.
Kut'ül Ammare, Dicle Nehri kıyısında Şattülarap kanalı ile birleşen Basra Körfezi'nin 350 km kuzeyinde, Bağdat'ın 170 km güneyinde bulunan bir kasabadır. 1915 yılı nüfus sayımına göre 6500 kişi bulunmaktaydı.
Kut'ül Ammare Kuşatması (7 Aralık 1915 - 29 Nisan 1916), İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen I. Dünya Savaşı'nın temel muharebelerinden biri. 1. Kut Muharebesi olarak da bilinir. Dicle Nehri kıyısında Kut'ül Ammare şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz ve müttefiklerinin kuşatılmasıyla başlayan muharebe, kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilmesi ve İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla sonuçlanmıştır.
 KUT’UL AMARE NEDİR? 


Tarih 29 Nisan 1916'dır.
Kut'ül Amâre, Unutulan bugün tarih kitaplarının üstünde durmadığı ama Osmanlının son askeri zaferini kazandığı Kut Savaşı , İngilizleri perişan ettiğimiz unutturulan Türkün büyük zaferidir. 
Kutul Amare'de 13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 general 481 subay esir alınıyor ve 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürülüyordu. İngilizlerin müttefiki olan tüm ülkeler ve İngilizler bu zafer karşısında şaşkınlık göstermiştir.
Büyük kuvvetlerle Çanakkale'ye saldıran İngilizler, aynı tarihlerde de diğer Osmanlı topraklarında adım adım ilerliyorlardı. 
Çanakkale yenilgisinden sonra ağırlıklı olarak Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Irak Cephelerine kuvvet kaydıran İngilizler bölgenin kalbi Bağdat'ı ele geçirmek istiyorlardı.
General Tawshend komutasındaki birlikleri 24 Temmuz 1915 günü Bağdat'a doğru hücuma geçti. Bu ilerleyiş karşısında Irak Umum Kumandanı Nurettin Bey komutasındaki birlikler 28 Eylül 1915 tarihinde İngilizler karşısında Kut'ül Amare'den çekildi ve İngilizler burayı işgal etti.
22 Ekim günü ise İngiliz birlikleri Bağdat üzerine iki koldan yürümeye başladılar. Bu birlikler Selman Pakt'ta Nurettin Bey komutasındaki birlikler tarafından 22 Kasım günü durduruldu. İngilizler tekrar Kut'ül Amare'ye geri çekilmek zorunda kaldılar. 
23 Kasım günü de Osmanlı Türk birlikler hücuma kalktı. Birçok yerde çok çetin çatışmalar oldu. Zaman zaman Osmanlı birlikleri geri çekilse de Osmanlı Türk askerinin genel saldırısını İngiliz kuvvetleri durdurmadı.
19 Nisan 1916'da 6. Ordu Komutanı Mareşal Von der Goltz Paşa, Bağdat'ta bulunan karargâhında tifüsten ölünce, yerine Mirliva Halil Paşa (Kut) getirildi.
29 Nisan 1916 Townshend birlikleri Kut'ta yaşanan açlıktan dolayı diğer 13 general, 481 subay ve 13.300 er ile birlikte Osmanlı Türk Kuvvetleri'ne teslim oldu.

Halil Paşa, Kutü'l-Ammare zaferinden sonra 6. Ordu'ya yayınladığı mesajda şöyle dedi:
Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.

Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut'u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10 bin erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut'ta 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30 bin zayiat vererek geri dönmüşlerdir.

Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale'de, ikinci zaferi burada görüyoruz.
İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri, 23.000 ölü ve yaralı, Osmanlı kuvvetleri 10.000 ölü ve yaralı vermiş, 13.100 (bazı kaynaklara göre 18.000) İngiliz askeri esir alınmıştır.
İngiliz tarihçisi James Morris, Kut'un kaybını "Britanya (İngiltere) askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi" olarak tanımlamıştır. Bu yenilgi İngiliz basınında ve kamuoyunda çok büyük bir infial uyandırdı. Bunun üzerine General Lake ve General Gorringe İngiliz ordusunda görevlerinden alınmış ve yerlerine General Maude getirilmiştir.
Bu çarpışmaların askeri tarih açısından bir başka önemi de bilinen ilk havadan ikmal denemesini İngiliz ordusunun Kut'taki birliklerini ikmal için 26 gün boyunca Dicle'deki Ora Üssü'nden 3 adet Short 184 tipi 225 beygirlik deniz uçakları ile bu kuşatma sırasında gerçekleştirmiş olmalarıdır.
Kut'ül  amâre Zaferi, Birinci Dünya Savaşı'nda kazandığımız en önemli zaferlerden birisidir. Çanakkale Savaşı'nın gölgesinde kalsa da İngilizlerin prestijini hiç beklemedikleri şekilde sarsmış, General Charles Townshend dahil çok sayıda yüksek rütbeli İngiliz subayı esir düşmüş, Irak cephesinin her iki taraf açısından öneminin daha da artmasına neden olmuştu. 
Ancak bu çaba yeterli olmamış ve sonucu değiştirmemiştir. Halil Paşa Kut'ül Ammare zaferinden dolayı Kut soyadını almıştır.
Bu çarpışmalarda ölenler için kasabada Kut Türk Şehitliği yapılmıştır.
Ne yazık ki, Osmanlı Ordusu bu zaferle ele geçirdiği inisiyatifi, ilerleyen zamanlarda yanlış ve hatalı kararlarla devam ettiremediğinden, bir yıl sonra İngilizler karşısında ağır yenilgilere uğrayarak Bağdat'ı ve sonraki dönemde de tüm Irak'ı terk etmek zorunda kalmıştır. 
Uygarlıklar beşiği Mezopotamya bölgesindeki dört yüz yıllık Osmanlı Türk Egemenliği böylelikle sona eriyordu. Bölgenin günümüzde bile istikrarlı bir yönetime kavuşamadığının altını da çizmek gerekiyor.

Türkiye'nin NATO'ya üye olduğu 1952 yılına kadar, bu tarih Silahlı kuvvetlerde 'KUT bayramı' olarak kutlanmaktaydı.
Çünkü 1916 tarihinde Irak /Kut’ül Amare'de Halil paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri İngilizleri perişan etmiş ve Çanakkale zaferinin hemen ardından kazanılan bu zaferle düşmana büyük bir darbe daha vurulmuştu.

İngiliz ordusunun generali Towshend dahil 13 bin İngiliz askerinin esir alındığı ve on binlercesinin öldürüldüğü 29 Nisanları, bu bayramın bugün yıl dönümünü kutlamamız gerekirdi.
Çünkü Bu zaferler Ecdadımız, Askerlerimiz tarafında çok güç şartlarda kazanılarak tarihe geçmiştir. Ecdadımızın kazandığı bu zaferleri gözardı edemeyiz. İngilizler ve müttefikleri rahatsız olacaklar diye zaferlerimizi saklıyamayız,
Bu Tarih şuurunu Nesillerimize nesillerden nesillere anlatmamız ve aktarmamız lazım.

Böylelikle soyunu bilen, tarihini bilen, inancını bilen, nesiller toplumun dinamikleridir. Türk dünyasının bu tür nesillere ihtiyacı vardır. 
Kut bayramınız kutlu osun.        

 
Son Güncelleme: 28.04.2016 15:07
Anahtar Kelimeler:
DavaSakaryaCinayet
Yorumlar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37