Almanya Başbakanı Angela Merkel'in her ne hikmetse Türkiye sevgisi kabarıverdi.
Zira, neredeyse her ay Türkiye'yi ziyarete gelir oldu.
Görünen o ki bu Suriyeli sığınmacılar oldukça da bu Türkiye sevgisi Merkel'de artarak devam edecek...
Bilindiği gibi Avrupa Devletlerinin neredeyse hiçbirisi Türkiye kadar Suriyeli sığınmacılara kapılarını açmıyorlar...
Açmazlar tabi...
Zira Suriyeli sığınmacılar Avrupa'lı dostlarımızı(!) zerre kadar alakadar etmiyor...
Hangi Avrupa ülkesi milyonlarca insanı topraklarında barındırmayı ister ki?
Geçtiğimiz gün, Almanya Başbakanı yine ülkemizi ziyaret etti.
Bu ziyaretin ana maddesi yine Suriyeli sığınmacılardı.
Almanya'nın derdi "aman o sığınmacıları bizim ya da Avrupa'nın diğer ülkelerine sakın yollamayın" konusundan başka birşey değil...
Uzun yıllardan bu yana önüne gelen herkesi içerisine alan ama her ne hikmetse Türkiye ile konu hakkında konuşmak dahi istemeyen Avrupa'lı dostlarımız(!), konu Suriyeli sığınmacılar olunca kapımızı sık, sık aşındırır oldular...
Elbette ki Türkiye, AB meraklısı falan değil...
Daha doğrusu Türk halkının artık AB umurunda bile değil...
Neden mi?
Zira AB denen ve son derece köhne olduğunu düşündüğüm birlik, artık çökmek üzere...
"İçerisine aldığıülkeleri (kurucu ülkeler hariç) paramparça eden, ekonomik ve siyasi yaptırımlarıyla perişan eden AB denen o köhnelik timsali olduğunu düşündüğüm birlik ile Türk halkının işi yok" fikrindeyim...
Zira etrafımda ki insanlarla konu hakkında sıkça değerlendimelerde bulunuyoruz ve bu insanların neredeyse tamamı yukarıda yazdığım fikirlerimi onaylıyor...
Şimdi dönelim yeniden Merkel konusuna...
Almanya Başbakanı Merkel, uzun yıllardan bu yana Almanya Başbakanlığını sürdürüyor, sürdürmekle kalmayıp Türkiye ile AB arasında bir elçi görevi görüyor...
İyi de Almanya Başbakanı Merkel daha dün "ben Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine karşıyım"şeklinde konuşmuyor muydu?
Konuşuyordu elbette...
Üstelik hala daha konuşmaya devam ediyor...
Bakınız Merkel, Alman Devlet Televizyonu 1. Kanalı ARD’ye nasıl kısa ve öz bir açıklama da bulunmuş...
Son dönemlerde Türkiye sevgisi kabararak hat safhaya çıkan ve her fırsat bulduğunda, daha doğrusu her mülteci akınında koşa, koşa Türkiye'nin yolunu tutan Almanya Başbakanı Merkel'in açıklaması aşağıda ki gibi...
İşte Merkel'in o ağızları açık bırakan kısa ve öz açıklaması: “Türkiye’nin AB üyeliğine her zaman karşıydım. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan da biliyor. Fikrim hala değişmedi..."
Buyurun buradan yakın...
Şimdi insan ister istemez o meşhur "bu ne lahana, bu ne perhiz" cümlesini hatırlamadan geçemiyor...
İlaveten Merkel, "aman ha Suriyeli sığınmacıları AB ülkelerinin topraklarına göndermeyin ne isterseniz yaparız" mantığını da laf arasında söylemeden geçmemiş...
Bakın Suriyeli sığınmacıları AB topraklarından uzak tutmamız için haddini bilmeyerek yaptığını düşündüğüm diğer açıklaması nasıl Merkel Hanım'ın...
Merkel, “Yükü daha fazla paylaşmak için Türkiye ile görüşmeliyiz. Bu da Türkiye’ye para göndermemiz, vize kolaylığı gibi Türkiye’nin bazı taleplerini yerine getirmemiz anlamına geliyor”
Hani bir söz vardır ya "özrü kabahatinden büyük" şeklinde, heh işte tamda bu açıklama için söylenecek söz bu...
Başbakan Merkel Hanım, sanki Türkiye "açmış" gibi sıkılmadan para teklif ediyor...
"Bu da Türkiye’ye para göndermemiz, vize kolaylığı gibi Türkiye’nin bazı taleplerini yerine getirmemiz anlamına geliyor”cümlesinde ki bu enteresan tavır bu durumun en iyi açıklayıcısı...
Sözün kısası, Merkel Hanım, işi iyice paraya dökmüş ve de resmen ülkemize para teklif ederek alenen hakarette bulunmuş fikrimce...
Umarım ki Almanyalı Merkel, bu hakaret olarak kanaat ettiğim cümlesinin ne denli talihsiz bir cümle olduğu anlar ve ülkemizden bu cümlesi için özür diler...
Sen kalkıp Türkiye'ye Suriyeli sığınmacılar için "aman ha yollamayın bu insanları bixzim topraklarımıza, ne isterseniz yapmaya hazırız" mesajını vereceksin, sonra da kalkıp şahsi fikrin olan "Türkiye'nin AB üyeliğine karşıyım" cümlesini talihsizce kuracaksın...
Merkel Hanım, "bende bir Türk vatandaşı olarak, senin Türkiye ziyaretlerinden ve senin şahsının Türkiye'de ki varlığından rahatsızlık duyuyorum..." al sana bu da benim, senin hakkında ki şahsi düşüncelerim ve fikirlerim...
