Artık çok net belli oldu ki dünyada ve Türkiye’de hangi gelişmeler yaşanırsa yaşansın 10 Temmuz tarihine kadar partili-partisiz-köylü-çiftçi-emekli-fabrikatör-zengin-fakir kim varsa hepsinin ortak gündemi MHP’dir. MHP’nin bu tarihte yapacağı olağanüstü kongredir.
MHP Genel Merkezinin “2018 yılında yapılacak” dediği Büyük Kurultay Genel başkan adaylarının üstün gayreti, bu gayreti gören Üst Kurul delegelerinin de Genel başkan adaylarına güvenmesi sonucu, 19 Haziran tarihinde gerçekleştirilen tüzük Kurultayı sonrası şimdi hedef 10 Temmuz tarihindeki Olağanüstü Seçimli Kurultay’da.
O mahkemeden bu mahkemeye savrulan ancak mahkemeler sırasında da Genel başkan adayları sayesinde gündeme oturan MHP ile ilgili bilgi ve görüş almak isteyen vatandaşlarının talebine karşı Televizyon kanalları Genel başkan adaylarının hızına yetişip kanallarında misafir etme başarısını gösteremeyince Türkiye’nin dört bir tarafında İl başkanı/İlçe Başkanı/Üst Kurul delegesi/Eski Milletvekili kim varsa ekranlara çıkıp MHP’yi anlatmaya başladılar ve bunda da Allah için son derece başarılı bir performans gösterdiler.
19 Haziran tarihinden sonra 10 Temmuz’a kadar yaşanılacak olan süreçte artık belli ki Medya’da hemen her gün, her saat MHP tartışılacak. MHP’yi anlatabilen konuşmacılar itibar görecek, MHP’li konuşmacıların fikirleri tartışılacak.
Son günlerde Türkiye’nin en fazla seyredilen Televizyon kanallarına misafir olarak çağrılan 5-6 MHP’li misafir önce Kurultay ile ilgili görüşlerini açıklıyor daha sonrada taraf oldukları Genel başkan adaylarını daha bir öne çıkarabilmek adına propagandaya başlıyorlar ki bizim için bu durumun hiçbir mahsuru yoktur.
Televizyon ekranlarında çoğu zaman beraber olduğumuz, uzun yıllardır birlikte siyaset yaptığımız Arkadaşlarımızı görünce işin doğrusu son derece büyük keyif alıyoruz, bu arkadaşlarımızın başka başka adayları desteklemelerini de saygı  ile karşılıyoruz ve biliyoruz ki kim hangi adayı desteklerse desteklesin neticede MHP’yi anlatıyor.
Aynı siyasi parti çatısı altında görev yapan arkadaşlarımızdan ricamız 10 Temmuz tarihinde yapılacak Kurultaya kadar sükunetlerini muhafaza etmeleridir, Tartışmalar, Taraf tutmalar elbette ki olacaktır, siyaset yapan herkes bir noktadan sonra Belediye başkanı, Milletvekili, Bakan, Parti yöneticisi olmak ister ki buda hepsinin sonuna kadar hakkıdır.
Ülkücüler 10 Temmuz’dan sonra yine var olacaklar, 01 Kasım tarihinde yapılan genel seçim sonrası uğranılan büyük hayal kırıklığı sonrası başlayan “Değişim arzusu” inanıyoruz ki önce MHP’yi sonrada Türk milletini son derece güzel yerlere getirecektir, Bu bakımdan yarın birbirinin yüzüne bakacak olan Ülkücüler yüzlerini kızartacak ifadelerden süratle kaçınmalıdırlar.
1997 yılında vefat eden Alparslan Türkeş’ten sonra yapılan Kurultayı hatırlamakta fayda var, O Kurultayda 9 Genel başkan adayı kıran kırana bir mücadele yapmış, Sandıktan şu andaki Genel Başkan Devlet Bahçeli çıkınca da bütün Ülkücüler sandık iradesine saygı gösterip Devlet Bahçeli’nin etrafında toplanmışlardı.
MHP artık çok adaylı Kurultaylara alışmalıdır Aslında 1997 yılından içerisinde bulunduğumuz günlere kadar MHP’de yapılan Kurultaylarda Genel başkan Devlet Bahçeli’nin karşısında sürekli adaylar bulunuyordu ancak Genel başkanın karşısına çıkan adaylara fazla bir şans tanınmadığından ve adaylarda gerekli delege desteğini bulamadıklarından Kurultayların fazlaca bir önemi kalmıyordu.
Bundan önce Devlet Bahçeli’yi sıkıntıya sokan ilk kurultay hatırlanacağı gibi 04 Kasım 2012 yılında yapılan ve Koray Aydın ile Musavvat Dervişoğlu’nun, Bahçeli’yi sıkıntıya sokan Kurultay’dı ve Koray Aydın’ın hiçte küçümsenmeyecek miktarda aldığı oy aslında bir “İşaret Fişeği” olmuştu.
1997 yılından itibaren MHP Genel başkanlığı Koltuğuna oturan Devlet Bahçeli belki de Türk siyasi hayatında en uzun Genel başkanlık yapan siyasetçi olarak biliniyor, Ne Atatürk nede Alparslan Türkeş partilerinin başında Devlet Bahçeli kadar kalma şansını yakalayamadılar.
10 Temmuz’da MHP yeni bir Demokrasi şöleni yaşayacak, 47 yıldır siyaset hayatında olan ancak geçen bu 47 yıllık süre içerisinde bir türlü tek başına iktidarı yakalayamayan MHP’ye Türk milletinin ekmek kadar su kadar ihtiyacı varken ülkücülerin birbirlerini kırmalarına, birbirlerine düşman gözü ile bakmalarına bizim gönlümüz asla razı olmaz.
10 Temmuz tarihinde yapılacak olan Büyük Kurultayda partinin yönetim kadroları değişecek, Günün ihtiyaçlarına, dünya ve Türk siyasetinin yeni taleplerine uygun, kendini yenilemiş, Seçmene  umut ve heyecan verecek dinamik kadroların iş başına gelmesi ile başlayacak yeni dönemde kim ne derse desin 47 yıllık iktidar özlemi sona erecek Türkiye ilk seçimde MHP iktidarına “Hoş Geldin-Kutlu Olsun” diyecektir.
Yeter ki 10 Temmuz tarihine kadar sakin olalım, yapılacak olan Kurultayı bir düğün havası içersinde karşılayalım, Sonrası için Allah Kerim.