01 Kasım’da yapılan Genel seçim sonrası MHP bünyesinde başlatılan “Kurultay istiyoruz” talepleri tam 7 ay sonra son derece zorlu bir süreçten sonra, geçtiğimiz Pazar günü Ankara’da Kurultay isteyenlerin başarısı ile sona erdi.
MHP Genel merkezinin yıllar yılı aldığı başarısız sonuçlar sonrasında her şeye rağmen Ülkücülerin talebini yok sayıp “Kurultay 2018 yılında, MHP’nin geleneğinde Olağanüstü Kurultay yoktur” saçmalığı da Ülkücülerin kararlılığı sayesinde yerle bir oldu.
Ramazan ayında 35 derece sıcaklıkta memleketin dört bir tarafından çıkıp Ankara’ya gelen Ülkücüler yapılan tüm dayatmalara rağmen tüzük kurultayını değiştiler ve parti içerisinde yıllardır yanlış giden uygulamalara da bir anlamda “Yeter Söz Ülkücülerin” deme başarısını gösterdiler.
Kurultayın başlaması ile 752 Üst Kurul delegesinin aldığı kararlar sonucu 13 madde değiştirildi, böylelikle her aday olanın karşısına çıkartılan “ihraç ederiz” şeklindeki gözdağı da tarihe karışmış oldu.
MHP Genel merkezi bütün bu olup bitenlere rağmen kafasını kuma gömüp “Kurultay yok hükmündedir” diyebilir ancak 15 Mart 2015 tarihinde Devlet Bahçeli’yi seçen Bin 187 delegenin 752 tanesi yani yarısından fazlasının “Biz MHP yönetiminde değişim istiyoruz” şeklindeki talebinin de artık karşılık bulması gerekiyor.
Bütün bu yazdıklarımız artık geride kaldı, Bundan sonra herkesin hedefi 20 gün sonra yani 10 Temmuz tarihinde yapılacak olan Büyük Kurultay’dır ve o tarihte yapılacak olan büyük Kurultayda MHP yeni genel başkanını ve yeni yönetimini seçerek yoluna devam edecektir.
10 Temmuz tarihinde yapılacak olan Büyük Kurultay’da MHP Genel başkanının ve parti yönetiminin değişeceğini söylemek için artık müneccim olmaya gerek yoktur, Bu kadar olup bitenden sonra MHP Genel merkezindekiler bundan sonra “Beş adayın gireceği Genel başkanlık yarışında oylar bölünür geriye kalan oyları da Devlet Bahçeli alır ve bir dönem daha genel başkanlık koltuğunda kalır” şeklinde gerçekler ile asla bağdaşmayan bir düşünceye kapılabilirler.
Ancak 01 Kasım tarihinden itibaren canını dişine takarak ve önüne çıkartılan bütün engelleri tek tek geçerek Tüzük Kurultayını gerçekleştiren Ülkücüler göreceksiniz Genel başkanı da Genel merkez yönetimini de değiştireceklerdir.
Tam 7 aydır devam eden bu zor süreç bir taraftan parti içi dengeleri harekete geçirirken diğer taraftan da MHP davasını bütün Türk milletine mal etme başarısını gösterdi, Genel başkan adayları ve bu adayların yakın çalışma ekibi memleketi bir uçtan diğer bir uca dolaşarak MHP’yi anlattılar.
10 Temmuz tarihinde yapılacak olan Büyük Kurultay’da bu saydığımız sebepler dolayısı ile Ülkücüler Genel merkezin karşısında en güçlü aday olarak kimi görürlerse o aday etrafında toplanacaklardır, Tüzük Kurultayına katılan 752 üst kurul delegesine önümüzdeki günlerde daha büyük katılımlar olacaktır.
Türkiye siyaseten son derece sıkışık bir vaziyettedir, AK Partinin icraatlarından memnun olmayan çok sayıda seçmene CHP’den umudunu kesen çok sayıda vatandaşı da katıp üzerine MHP’nin var olan oy potansiyelini de koyduğunuzda ortaya son derece önemli bir güç çıkacaktır.
Cumhuriyet ile, Atatürk ile, Devlet ile, Millet İle, Abdulhamit ile, Ezan ile, Kuran-ı Kerim ile, Bayrak ile Bütün Kutsal Değerlerimiz ile hiçbir alıp veremediği olmayan ve bu saydığımız kişi ve kurumlara son derece bağlı olan MHP’nin bu zamana kadar İktidar olamamasını anlamak mümkün değildir.
MHP’nin millete gittiğinde millet tarafından nasıl bir kabul gördüğünü şu yedi aylık dönemde Genel başkan adaylarının yaptığı yurt gezilerinde daha net bir şekilde ortaya çıkmıştır, Her genel ve yerel seçimde en fazla 3 bilemediniz 4 miting ile seçimi bitiren bir Genel başkan ile artık yola devam imkanı kalmamıştır.
10 Temmuz MHP için son derece önemlidir, MHP’nin genel başkan adayları 19 Haziran Pazar günü yapılması gereken bütün çalışmaları yapmış ve Tüzük Kurultayından beklenilen neticeyi almıştır.
Sıra Büyük Kurultaya gelmiştir. 10 Temmuz tarihinden sonra MHP önce kendi yönetimini yenileyecek ondan sonra da 47 yıllık MHP’nin iktidar özlemini gerçekleştirmek adına yollara düşecektir.
