Türkiye koşar adım 14 Mayıs Pazar günü yapılacak olan seçime gidiyor. O tarihte yapılacak olan milletvekili genel seçimi için MHP ülke genelinde seçime katılacak milletvekili aday listesini YSK’ya teslim ederken, isimleri de kamuoyu ile paylaştı.

MHP dışındaki diğer siyasi partiler de önümüzdeki Pazar günü yani 09 Nisan akşamı mesai bitiminde kesin aday listelerini YSK’ya teslim ederek, listeleri kesinleştirecekler.

İşin kazanmaya matuf tarafı bu şekilde. Bir de kamuoyu ile paylaşılacak listeler içerisinden süzülüp Ankara’ya yani TBMM’ye gidecek isimleri belirleyecek seçmen kitlesi var ki, şu ara tüm siyasi partiler sözünü ettiğimiz o seçmen kitlesini bloke etme peşinde.

Biz de son 15 gündür diğer aday adayları gibi sahadayız. Seçmenin nabzını tutmak, seçmen davranışı ile ilgili gözlemde bulunmak adına hiçbir detayı kaçırmadan notları almak adına çaba sarf ediyoruz.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gereği önemli ölçüde kamplaşmanın, daha doğrusu kutuplaşmanın olduğunu söylememiz gerekiyor. Bu kutuplaşma çerçevesinde vatandaşın çok büyük bir bölümü son derece kararı bir şekilde seçim sandığının önüne gelmesini bekliyor.

Şartlar ne olursa olsun, hangi tür olumsuzluklar kapısını çalarsa çalsın, kesinlikle mensup olduğu siyasi partiden vazgeçmeyen ve bu çerçevede son derece politik davranan bir kitle her iki tarafta da mevcut.

Sözünü ettiğimi bu seçmen profilini ikna etmek zaten mümkün görünmüyor, ne yaparsanız yapın ne anlatırsanız anlatın kendisini kapatmış bu seçmen profili gözünü kapatıp aday listelerine bile bakmadan gibi sandıkta oyunu kullanıyor.

Bir başka seçmen profili de ideolojik olarak meseleye bakmayan dünyayı okuyan, ülkenin gidişatına bakarak oyunu kullanan kesimidir. Son seçimde başka bir siyasi partiye oy vermiş ancak oy verdiği siyasi parti beklentileri karşılayamadığı için yeni arayışlarda bulunan seçmen kitlesi hemen her siyasi partinim peşinde olduğu profildir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uyarınca zaten rakibinden bir puan bir buçuk puan fazla olan adayın ipi göğüslediği bir süreçte sözünü ettiğimiz bu yüzde birlik ya da bir buçukluk kitle bir noktada siyasi tabloyu da iktidarı da değiştirebiliyor.

Dolayısı ile bu seçim kendisini ideolojik olarak gören seçmen kitlesi ile günün koşullarına göre oy kullanacak seçmen kitlesi arasında geçecek gibi görünüyor. Böylesi kıl payı oy yüzdesi ile neticenin belli olacağı bir süreçte, sözünü ettiğimiz seçmen profillerinin vereceği ya da veremeyeceği karar Türkiye’de var olan siyasi tablonun devamında ya da devam etmemesinde çok büyük etken olacak.

Bunu öğrenmek için yaklaşık bir ayımız kaldı.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37