Hatırlamakta fayda var 07 Haziran tarihinde yapılan genel seçimde AK Parti ilk kez iktidar olacak çoğunluğu kaybetmiş ve TBMM’de CHP-MHP-HDP’nin toplam milletvekili sayısı AK Partinin milletvekili sayısından fazla çıkmıştı.

O günlerde Türkiye’nin içerisinde bulunduğu sorunlar nedeni ile 80 milletvekili kazanan MHP ile AK Parti arasında olabilecek bir Koalisyon hükümetini alternatifini ortaya çıkarmış ve bu koalisyon fikrine de seçmen olumlu bakmaya başlamıştı.

Ancak seçim sonuçlarının alınması ile birlikte MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin kapılarını AK Parti dahil bütün koalisyon oluşumlarına kapatması sonucu toplumun o dönemler çok istediği AKP-MHP Koalisyonu hayata geçmemişti.

Sonrası malum ortaya çıkan hadiseler çeşitli Koalisyon modellerinin hiç birisi başarılı olamayınca 01 Kasım tarihinde Erken genel seçim kararı alınmış ve yapılan genel seçimde AK Parti yeniden tek başına iktidar olabilecek milletvekili ile TBMM’ye dönüş yapmıştı.
O günlerde MHP’nin AK Parti ile neden Hükümet kurmadığı daha seçim neticesi belli olur olmaz MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin kapılarını bütün koalisyon çalışmalarına kapattığı o gün bu gün bir türlü anlaşılamadı zaten gündem de o gün bu gün başka mecralara doğru gitmiş oldu.

Bugün AK Parti tek başına iktidar, MHP ise 40 milletvekili ile TBMM’de temsil ediliyor var olan 40 milletvekilinin de kaç tanesinin Genel merkezinin alacağı katılıp katılmayacağı da ayrı bir soru olarak gündemdeki yerini koruyor.

İçerisinde bulunduğumuz günlerde bir anda hiç gerek yokken MHP’nin AK Parti ile Koalisyon yapması söylentileri daha yüksek bir şekilde ifade edilmeye başlandı, MHP’nin 15 Mayıs Pazar günü yapacağı Olağanüstü Tüzük Kurultayının önünü kesmek ve gündemi değiştirmek adına atılmaya çalışan bu adımlar bütün MHP’lilerin tepkisini çekmiş durumda.

MHP’nin 80 milletvekili varken ve AK Partinin tek başına iktidarı kaybetmiş bir vaziyette iken hayata geçirilemeyen koalisyonun bugün ihtiyaç yokken konuşulmaya başlanmasının tek sebebinin yukarıda da belirttiğimiz gibi MHP Genel merkezinin olağanüstü Kurultay öncesi yapmaya çalıştığı manevra olarak değerlendiriliyor.

Parti içerisinde bir müddet daha iktidar olmak amacı ile yapılan bu atraksiyonların Ülkücülere nasıl bir fayda sağlayacağı sorusu bir tarafa TBMM’de dördüncü parti haline gelmiş bir siyasi oluşumun iktidar partisine “Koalisyon kuralım, Gereken bütün desteği verelim “şeklindeki açıklamaları da kafaların iyiden iyiye karışmasına vesile oluyor.

Yargıtay’ın MHP olağanüstü Tüzük Kurultayı ile ilgili kararının gecikmesi ister istemez bu tür hoşa gitmeyen hadiselerin meydana gelmesine vesile oluyor, MHP Genel merkezinin bir müddet daha parti içerisinde iktidar kalmak adına yaptığı bu çalışmaların hoşa gitmediği de zaten herkes tarafından kabul ediliyor.

MHP içerisinde aylardır devam eden bu sıkıntının kesilmesi adına Genel merkezin” buyurun Tüzük Kurultayına” demesi zaten var olan bütün sorunları ortadan kaldıracaktı ancak MHP Genel Merkezinin “Olağanüstü tüzük Kurultayı istemiyoruz” şeklinde ayak diremesi işlerin bu noktaya gelmesine vesile oldu.

Türk Milletinin MHP’ye her zamankinden daha fazla ihtiyacının bulunduğu şu ortamda yaşadıklarımızı anlayacak sonrada yorumlayacak ifadeleri bulmak gerçekten zor, “En iyisi olup bitenleri beklemek”diye düşünen vatandaşlarımız gibi mecburen bekleyip göreceğiz.