Trafik sorunu gittikçe bir dağ gibi büyüyen ve hiç el atılmayan bir sorundur nedense. Bir iki toplu taşımacılık hamlesiyle de çözülecek bir meseleden çok uzaktır.
***
İstanbul’da metrobüs olarak başlayan proje metrobelediyeotobüsü şekline dönüşerek hizmete başlamıştır. Gerekli altyapı çalışması yapılamadığı ve projenin de hayli pahalı olup belediye bütçesini aştığından olacak rafa kaldırılarak yerine belediye körüklü otobüsü çalıştırılmaya başlamış adına da metrobüs denmiştir.
***
Gerçi yapılan bu işle günde bir milyona yakın fakir ,garip, yoksul halk bindikleri körüklü otobüsle yanlarından geçen lüks otomobillerle aynı yolu giderken onlardan daha çabuk ve birazda konforla gidecekleri yere özel lüks otomobillerden daha çabuk varmaktalar. Kendilerine özel olarak yol tahsisi yapıldığından boş yolda trafik sorunu yaşamadan seyahat etmekteler.
***
Gelelim gözden kaçan ana meseleye. İstanbul’da 1970 yılında bir karayolumuz vardı.E-5 karayolu diye herkesin bildiği bugünde kullandığımız o zaman iki şeritli şimdi dört şeritli olan bu yol iki katı büyüklüğe 45 yılda çıktığı halde, trafiğe çıkan araç sayılarına birlikte bir göz atalım.
***
Rahmetli Özal’ın döneminde yapılan otoban yani E-6 dediğimiz yol iki şeritli olarak kaldı.
***
1973 yılında trafikteki araç sayısı 240 bin, dört yıl sonra iki buçuk katına yani
560 bine çıkıyor.1981 de 775bin,1985 te bir milyon,1989 da bir buçuk milyon oluyor.1993 te 2milyon 500bin,1997 de 3buçuk milyon olurken 2001ve 2005 te birer milyon artarak 5buçuk milyona ulaşıyor.2009 da 7 milyon,2013 te 9 milyon ve 2015 te 10 buçuk milyona ulaşıyor.
***
Yani yollar dört katına çıkarken araçlar yüz katından fazlasına ulaşıyor.
***
Böyle hızlı bir araç kafilesi trafiğe çıkarken yollar deyimi yerindeyse aynı yerinde sayıyor. Böyle olunca da trafik sorununu çözmek neredeyse imkânsız bir hale geliyor. Büyük şehirler özellikle İstanbul için bu böyle.
***
Gelelim diğer şehirlere uzun süredir hiç yol yapılmadığından son on yılda doğuda yapılan 20 bin kilometreye yakın iki yönlü dört şeritli asfalt yol sayesindeyse trafik kazaları yok denecek kadar azalırken artık hız nitelikli kazalar yada dikkatsizlik sonucu meydana gelen kazalar dışında çok kazaya rastlamıyoruz.
Bir trafik terörü vardı ve yıllık ölüm sayısı dudak uçuklatan miktarlara ulaşıyordu. Her bayram gidişi ve dönüşü felaketlerle sonuçlanırken artık çok kazaya da rastlamıyoruz gazetelerin sayfaları ve televizyon ekranlarında.
***
Ancak büyük şehir merkezlerinde trafik sorununu çözmek için yerel makamlarda parmak bile kıpırdatılmıyor. Bu arada yollar aynı kalırken araçlarda buna paralel hızla artıyor.
***
İmar planlarında ilerde yollar büyüyebilir diye yola yakın parsellerde yoldan çekme mesafesine aldırış bile eden imar müdürü belediye başkanı yok. Yola cephe binaların arka bahçeye yanaştırılması gerekirken neredeyse yola sıfır bina ruhsatları düzenleniyor. Hiç trafiğe gelecek soruna aldırış eden yok.
***
Anlaşılır gibi değil aklı almıyor insanın. Yerel yöneticiler çok dikkatsiz, ya da yolların genişletilmesi gereğini düşünmüyorlar.
***
Bu konuya devam edeceğiz.