TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu Uludağ’da imar sorunlarının son bulacağını belirterek, 2022 yılının önemli olduğunu vurguladı. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) tarafından “2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti” ilan edilen Bursa için bir turizm müjdesi daha geldi.İrem GÜNER (BURSA İGFA)- Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu; Uludağ Alan Başkanlığı’yla ilgili yasanın en kısa sürede yürürlüğe girmesi gerektiğine değinerek, imar sorunlarının son bulacağını söyledi. Son iki seneye kadar sanayileşmenin etkisiyle göz ardı edilen turizmin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş’ın Bursa ile ilgili projelerinde öncelikli olduğunu bu sayede markalaşmanın başladığına değindi.

ULUDAĞ'DA HUKUKSAL KARMAŞA 

Saraçoğlu; Uludağ imar sorununun hukuksal karmaşadan kaynaklandığını, Alan Başkanlığı’yla Milli Parklar Kanunu’na tabi olan alanın Turizm Bakanlığı’na devredileceğini, böylece otellerin kendilerini yenileyebileceğini, ağaçsız ikinci bölgede altyapı çalışmaları ve pist yapılacağını duyurarak, bölgenin canlanacağını bildirdi. Ormanların; Tarım ve Orman Bakanlığı korumasında olduğunu, imara açılacak alanların yeşile zarar vereceği düşüncesinin yanlış olduğunu belirten Saraçoğlu ayrıca kamp turizmi çalışmaları olduğunun da altını çizdi.

PANDEMİ EN ÇOK TURİZM SEKTÖRÜNÜ VURDU 

Pandemi nedeniyle en çok kayba uğrayan sektörün turizm olduğunu belirten TÜRSAB Güney Marmara Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu; seyahat kısıtlamaları yüzünden acentelerin kapandığını, otellerin iş yapamadığını, zor günleri geride bırakmak için özellikle kültür turlarına ağırlık verildiğini söyledi. Turizmin sosyolojik bir ihtiyaç olduğunu ifade eden Saraçoğlu; aşıların artmasıyla beraber güven oluştuğunu, özellikle dünyaya örnek teşkil eden “Hijyen Sertifikası” uygulamasıyla turist sayısının 2021 Temmuz itibarıyla yeniden yükseldiğini bildirdi. Türkiye’de 36 şubesi olan TÜRSAB’ın, şubeler arası iş birliği yaparak tur akışı sağlamaya çalıştığı belirtilirken, devletten yeterli desteği alamadıklarını vurgulayan Saraçoğlu durumu şu şekilde aktardı:

“Turizm sektörü bütçe açığını kapatan, stratejik bir sektör. Bu süreçte herkese uygulanan vergi ötelemesi ve işten çıkartma yasağı dışında ilave imkânlar bekledik. İlgili bakanlıkla, milletvekilleriyle görüştük. Kanunlarda acenteleri rahatlatmak adına düzenlemeler olabilirdi. KOSGEB desteklerinin de artırılması ve turizmin kapsama alınması gerekiyor. Böyle konularda öne çıkamama sebebimizi anlayamıyoruz.”

HERKES KENDİ ŞEHRİNİN BİR GÜNLÜK TURİSTİ OLSUN

Bursa turizminin bugüne kadar sadece iki başlıkla öne çıktığını; bunlardan birinin Uludağ turizmi, diğerinindi Arap turizmi olduğunu söyleyen Murat Saraçoğlu; bu stratejiden vazgeçildiğini vurguladı, bunun için TÜRSAB olarak ürettikleri projelerden bahsetti. “Herkes kendi şehrinin bir günlük turisti olsun” çalışmasıyla halkın turizme bakış açısının değişeceği belirtildi. Tüm süreçlere turizm öğrencilerini dâhil etmeyi planladıkları organizasyonlara dikkat çeken Saraçoğlu; “2022 Türk Dünyası Başkenti Bursa” etkinliklerinin tüm şehre yayılacağını da müjdeledi. Sinema, tiyatro, edebiyat gibi pek çok alanda festivaller düzenlenirken, Bursa’ya hatıra yapıtları da bırakılacağını belirtti. Ayrıca Uzak Doğu’dan turist getirmek için çalışmalar yapıldığı belirtildi. Yabancı turistlerin ilgisinin “İznik, Gölyazı, Cumalıkızık” destinasyonlarında yoğunlaştığı aktarıldı.

 "Z KUŞAĞI İÇİNDE HAZIRLIK YAPIYORUZ AMA ÖNCE BU ÇAĞIN İNSANI İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

Pandemi sürecinde müzelerin online gezildiğini ifade eden Saraçoğlu; geleceğin teknolojinin üzerinde şekilleneceğini ancak dijital ortamda tur ve otel satışları acentelere zarar verdiğini belirtti. Saraçoğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Dijital çalışmalarımız çok fazla. GoBursa aplikasyonu ile şehre ait bilgileri turistlere sunuyoruz. Uzak Doğu’da ve Türkiye’de meşhur olan blogger ve youtuberları şehrimizde ağırlıyoruz. Artırılmış gerçeklik ile ilgili çalışmaları İznik için yapmayı düşünüyoruz. Ancak insan elinin değmediği operasyonlar X ve Y kuşağı için dezavantaj! Z kuşağı için de hazırlık yapıyoruz ama önce bu çağın insanı için çalışıyoruz!