Karaman ilimizde meydana gelen “Çocuklara tecavüz ve taciz” iddiaları gündeme bir anda Türkiye’nin kanayan yarası olan Yetiştirme yurtlarını ve yurtlarda çocukluk yıllarını geçirmek zorunda kalan evlatlarımızı getirdi.

Yetiştirme yurtlarında var olduğu söylenilen ve sürekli ötelenen sorunlar bir yana en büyük sıkıntı 18 Yaşına gelen çocuklarımızı “hadi senin vaktin tamam artık sana bakamıyoruz” denilerek  kapının dışına konulması daha açık bir ifade ile sokağa terkedilmeleriydi.

18 yaşına kaydar Yetiştirme yurtlarında bir şekilde hayatını idame ettiren çocuklarımızı bu yaşa geldiklerinde “hadi bakalım ne halin varsa gör” denilerek kapının dışına koymak aslında bu çocuklarımızı bilmedikleri korkunç bir hayatın da kucağına atmak anlamını taşıyor.

Karaman ilimizde meydana gelen ve herkesin aklını başından alan olaylar sonrasında “Acaba yetiştirme yurtlarında neler oluyor, orada barınan çocuklarımız hayata nasıl hazırlanıyor, Yetiştirme yurtlarında biten süre sonunda bu çocukları nasıl bir gelecek bekliyor..?” şeklindeki sorular kamuoyu tarafından daha fazla sorulmaya başlandı.

Bu soruşturmaya Kamuoyu da sahip çıkmış olmalı ki “Çocuklarımız 18 yaşında sokağa terkedilmesin en azından 21 yaşına kadar yetiştirme yurtlarında barındırılsın, hayata daha sağlam adımlarla girsin karşı karşıya kalabileceği sorunları daha tecrübeli bir yaş sınırında karşılasın” şeklinde beklenti içerisine girildi.

Bu talepleri isteyen vatandaşlarımızın başlattığı imza kampanyası çok kısa bir zamanda beklenilenin daha da üzerine çıkınca imzaları toplayan duyarlı vatandaşlar bu talebi ilgili bakanlığa iletip “18 olan yaş sınırı 21 yaşa çekilsin” şeklinde istekte bulundular, sonrasında da bu talep 21 yaş olarak belirlendi.

Konu ile ilgili yapılması gereken çalışma TBMM’de kanunlaştıktan sonra uygulamaya konulacak, TBMM’de görüşülecek olan bu konuya biz hiçbir siyasi partinin karşı gelmeyeceğini aksine “Yetiştirme yurtlarında bulunan çocuklarımız için yapılacak olan ne varsa hepsini kanunlaştıralım” diyeceklerdir.

Yetiştirme yurtlarında bulunan çocuklarımızın yurtlarda kalma yaşını 18’den 25’e çıkarmak sevindirici bir haberdir ama yeterli değildir, Bu çocuklarımız daha yetiştirme yurtlarına gelir gelmez ilgili Akademik personel tarafından ilgi ve beceri alanlarına göre yönlendirilmeli ve hayata bu şekilde gönderilmelidirler.

Herhangi bir mesleğe ilgi duyan çocuklarımız bu mesleklere göre yönlendirilmeli, Var olan Meslek liseleri boyutlarına bir eğitim ile desteklenmeli ve çocuklarımız bu okulları bitirir bitirmez iş sahibi olmalıdırlar.

Meslek lisesini okumak istemeyip Üniversiteye gitmek isteyen bu çocuklarımız için Üniversitelerde Kontenjan açılmalı imkan olabiliyorsa puan gerektirmeyecek bir sistem bulunarak çocuklarımızın istikbali garanti altına alınmalıdır.

Hiçbir anne baba 18 yaşına gelen çocuğunu “hadi bakalım yaşın 18 oldu bundan sonra kendi yolunu kendin çiz” diyerek sokağa terk etmez, dolayısı ile Devleti “Anne/Baba” bilen bu çocuklarımızı da “Ana-Baba bildikleri” Devlet 18 yaşında kapı dışarı edilmemelidir.

Sosyal Devlet galiba en çok “yetim/Kimsesiz” çocuklarımıza kol kanat germeli ve “Kimsesizlerin kimsesi” tanımına tam olarak uymalıdır, Hayatı kimsesiz yaşayan bu çocuklarımızın Yetiştirme yurtlarındaki hayat standartlarının daha da en üst seviyelere çıkartılması bütün milletimizin de ortak talebidir.