31 Mart 2019 yılında yapılacak yerel seçimler için beklenen takvim açıklandı. Anılan tarihte yapılacak seçimde mevcut belediye başkanları koltuklarını korumak için, aralarında bizim de olduğumuz aday adayları da var olan başkanlık koltuklarına oturmak için, bundan sonra daha fazla kulis yapmaya başlayacaklar.
Bizim de gönlümüzden belediye başkan adaylığı geçtiğini bilen eski bir belediye başkanımız bugün bizi aradı. "Yüksel kardeşim eğer vaktin varsa İstanbul'a doğru gel. Seni çok seven ve epey uzun sayılacak bir süre belediye başkanlığı yapmış birisi olarak sana hem tecrübelerimi aktarayım, hem de belediye başkanı olabilmek adına nasıl bir çalışma yürütüyorsun, onları konuşalım" dedikten birkaç saat sonra yemek masasının etrafında bir araya geldik.
Eski belediye başkanı büyüğümüz yıllardır yazılarımı zevkle okuduğunu, bizi gazetecilikte son derece başarılı bulduğunu, AK Parti yönetiminin başkan adayı olarak bizi değerlendirmesi durumunda aynı başarıyı belediye başkanlığı görevinde de sürdüreceğimize inandığını söyledi.
Eski belediye başkanı büyüğüm başkanlığı döneminde bir Avrupa ülkesinin başkent belediye başkanı ile görüşmek adına o kente gittiklerini, belediye başkanı tarafından da kendilerine öğlenden sonra 14.00 için randevu verdiğini söyledi.
Yanındaki 5-6 kişilik bir ekiple ismi bütün dünya tarafından bilinen başkentin belediyesinden içeriye girdiklerinde bizi fazla büyük olmayan bilemediniz en fazla 6 kişinin sığabileceği bir bekleme odasında misafir eden görevliye, "Belediye başkanınız nerede siyasi bir çalışma yaptığı için mi bize saat 14.00 için randevu verdi ?" diye soracakken, belediye başkanı kapıdan içeriye girmiş.
Kısa bir çalışmadan sonra bizim belediye başkanımız Avrupa ülkesinin başkent belediye başkanına "Sayın başkan herhalde siyaset çok yoğun, sizin de çalışma temponuz çok ağır" der demez Avrupalı başkan "Çok yoğun bir tempom yok. Benim asıl mesleğim doktorluk. Biz de belediye başkanları başkanlık dolayısı ile maaş almazlar. Buralarda imar durumu, kat artışı gibi durumlar da yok. Ben buraya gelmeden önce hastalarıma baktım, ondan sonra geldim" cevabını vermiş.
Yemek sonrasında çaylarımızı yudumlarken eski belediye başkanına "İyi de bu örneği neden verdin, anlat bakalım" dediğimizde başkan bize, "Yüksel kardeşim Avrupa bu işleri çoktan aşmış. Biz de ise oldum olası belediye başkanları makamlarını kendi menfaatleri için kullanmaktan asla çekinmiyorlar. Belediye başkanlığını kendi dünyalıkları için kullanmayan son derece dürüst arkadaşlarımız da var. Ancak bunların sayısı çok az. İnşallah sen ve senin gibiler, başkanlık koltuğuna oturur da herkes bu makamın başkanların kendisi için değil, halkın menfaatleri için olduğunu anlar" demeği de unutmadı.
Şu sıralar belediye başkan adaylığı için kendi çapımızda kulis yapıyoruz. Bizim bu çalışmalarımızı duyan dostlarımız, "Yüksel bey biz seni çok seviyoruz, ancak özellikle belediye başkan adaylığı için çok para lazım. Mevcut belediye başkanları ekonomik olarak çok güçlü. Bu yüzden onların şansları aday adayı olacaklara göre çok daha fazla" şeklinde akıla ziyan görüş belirtiyorlar.
Bize bu şekilde uyarı yapan arkadaşlarımıza "Sizi duyan da sanki mevcut belediye başkanlarının tamamının başkanlık öncesi trilyonluk servetlere sahip olduklarını düşünecek. Belediye başkanı olmadan önce ortalamanın bile altında bir hayat sürmek zorunda kalan isimler bir şekilde başkanlık koltuğuna oturduktan üç-beş yıl sonra akıllara durgunluk veren servetlere sahip oluyorlar" cevabını veriyoruz.
Her siyasi partide son derece düzgün belediye başkanları var. Ancak yine her siyasi partide asıl dünyalıklarını belediye başkanı olduktan sonra yapan sayısı oldukça fazla belediye başkanları mevcut. Bu iki noktada ki belediye başkanlarını kamuoyu zaten çok net bir şekilde ayırabiliyor.
Bu durumun daha uzun bir süre devam etmesi artık mümkün değil. Belediyenin imkanlarını kendisine, eşine, dostuna kullandıran, bu konuda da asla sınır tanımayan belediye başkanlarının seçildikleri partilerine de verdikleri zarar tüm kamuoyu tarafından biliniyor.
Belediye başkanları para ile rant ile anılmamalı. Başkanların da para diye bir ihtirasları olmamalı. Seçmen artık belediyelerde meydana gelen yolsuzluk iddialarından bıktı, usandı ve bu durumun devam edilebilirliği asla kalmadı.
İçerisinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntılar artık belli. Bu sıkıntıların çok büyük bir kısmı da belediyelerden kaynaklanıyor. Ellerindeki kaynakları çar çur harcayan, gününü gün eden, vatandaşın faydasına olacak hizmetler yerine, kendisini bir dönem daha başkan yapacak argümanlar için belediyenin parasını kendi parası imiş gibi harcayan bütün belediye başkanları toplumu yordu, yedi bitirdi.
Siyasi partiler 31 Mart 2019 tarihindeki seçim için belirleyecekleri adaylar için elbette ki pek çok özellik arayacaklar. Partiler bu başkan adaylarında bu özellikleri aramalılar ancak bundan daha önemlisi  iş başında bulunan belediye başkanlarının başkan olmadan önceki ekonomik durumlarını da iyiden iyiye araştırsınlar.
Bu araştırma bundan sonra partilerin hata yapmasını büyük oranda engelleyecektir.
Dürüstlük hazinedir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner51

banner34

banner38

banner57

banner33

banner37