Nisan ayında yapılacak olan referandum öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan resmi olmasa da ilk mitingini Mersin’de şehir hastanesinin açılış töreni öncesi gerçekleştirdi ve meydanda kendisini dinlemeye gelenlere, "Referandum geliyor EVET diyeceksiniz aman ha..!” diyerek bir anlamda referandum ile ilgili süreci başlatmış oldu.

Nisan ayında yapılacak olan referandum öncesi EVET tarafında bulunan AK Parti ve MHP’nin teşkilatları hummalı bir koşuşturma içerisine girecekler olsalar da, önceki gün İstanbul’da bir yemekte uzun sayılabilecek saatler sohbet ettiğimiz AK Parti'nin genel merkez yöneticisi bir siyasetçi arkadaşımız “Referandumda EVET çıkması için hepimiz koşacağız ancak bu süreçte yükün büyük bir kısmı belediye başkanlarına düşecek.

Belediye başkanları için ölçü bir taraftan 2010 tarihinde yapılan referandum, bir taraftan en son seçildikleri genel seçimde aldıkları oy, bir taraftan da 01 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçimdeki kendi yerleşim merkezlerinden çıkan oylardır" diyerek bir anlamda belediye başkanlarına "Hazır olun çıtayı yüksek tutun" mesajını da vermiş oluyordu.

Normal şartlarda 03 Kasım 2002 tarihi itibarı ile girdiği her yerel ve genel seçim ile Referandumda en fazla oyu alarak tek başına iktidar olan bunun yanında Türkiye’de var olan belediyelerin büyük bir kısmında varlığını koruyan AK Parti'nin bu referandumda kendisi ile birlikte hareket edecek olan MHP’nin de omuz vermesi ile Referandumdan kolaylıkla EVET çıkacağı düşünülebilir.

Ancak daha TBMM’de yapılan oylamanın başlaması ile birlikte MHP’de başlayan çatlak her geçen gün biraz daha büyüme emaresi gösterince AK Partili yöneticiler bu durumun hiçte şakaya gelir tarafı olmadığını gördüler ve muhtemelen referandum stratejisini yerel yönetimler üzerinden kurma ihtiyacı hissettiler.

Nisan ayında yapılacak olan Referandum da yükün çok büyük bir bölümünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın taşıyacağı gerçeği taraflı tarafsız herkes tarafından kabul ediliyor, yukarıda da belirttiğimiz gibi AK parti zaten 03 Kasım 2002 tarihi itibarı ile Tayyip Erdoğan’ın tayin ettiği seçim stratejisi ile girdiği her seçimden tek başına galip çıkıyor zaten AK Partili seçmenin nerede ise tamamı “Ben AK Parti bilmem Tayyip Erdoğan için oy veriyorum” diyerek tavrını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Yapılacak olan Referandumda eğer 01 Kasım tarihinde AK Partinin aldığı oy ölçü kabul edilecek olursa partinin aldığı oyun üzerine birkaç puan koyulduğunda oy oranı zaten yüzde 50’nin üzerine çıkacağı için Anayasa maddelerinin vatandaş nezdinde kabul edilmiş olması da kayıtlara geçecek.

İşte bu noktada bu zamana kadar koltuklarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a borçlu olan Belediye başkanlarına "Hadi bakalım bu sefer sıra sizde" denilerek hangi belediye başkanının ne kadar oy getirebilecekleri de belirlenecek ve o belediye başkanlarının karnesi de Referandumda sandıktan çıkacak olan oylara göre yeniden tanzim edilecek.

Nisan ayında yapılacak olan Referandumda EVET kararı da çıksa HAYIR kararı da çıksa Cumhurbaşkanı Erdoğan cephesinde herhangi bir kayıp yaşanmayacak. Zira Erdoğan zaten her halükarda 2019 yılına kadar halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak yoluna devam edecek.

Biz bu sütunlarda belirli aralıklarla Nisan ayında yapılacak olan Referandumda sandıktan karar hangi yönde çıkarsa çıksın Türkiye’de siyasetin yeniden tanzim edileceği en büyük revizyonun da AK Parti içerisinde yapılacağını söylüyoruz, EVET çıktığı takdirde var olan bütün ipler daha güçlü bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eline geçeceğinden Yerel yönetimleri  ile ilgili olarak hayatımıza yepyeni bir sistemin geleceğini daha şimdiden görüyoruz.

Referandumdan HAYIR çıktığı noktada ise bu kaybın sorumluluğu büyük oranda Belediye başkanlarına yüklenecek böylesi bir noktada da ilk yerel seçimde gerekli oy oranına ulaşamayan belediye başkanlarının tek bir tanesi bile aday gösterilmeyecektir.

Belediye başkanlarına genel merkezden “Bölgelerinizde var olan oranın altında oy çıkarsa gözünün yaşına bakmayız” diye bir uyarı gelip gelmediğini bilmiyoruz ancak biraz uyanık belediye başkanlarının tamamı Referandumdan HAYIR kararı çıktığı anda okkanın altına kendilerinin gideceğini çok iyi bildiklerinden daha şimdiden dağ-bayır dolaşmaya başladılar bile.

Sonuçları bakımından Nisan ayında yapılacak olan Referandumu sadece bir EVET-HAYIR kararı olarak görmek son derece yanlış olacaktır. EVET çıktığı takdirde sistem tamamen değişecek HAYIR çıktığı andan itibaren de başta AK Partiyi ve MHP’de olmak üzere bütün siyasi partilerde baştan aşağı bir yenilenmenin başlayacağını söylemek için sanıyoruz ki müneccim olmaya gerek yoktur ve referanduma kadar kılıç bütün belediye başkanlarının boyunlarının üzerinde beklemektedir.